18
Kûş ırmaklarının ötesinde,
Kanat vızıltılarının duyulduğu ülkenin vay haline!
O ülke ki, elçilerini
Sazdan kayıklarla Nil sularından gönderir.
Ey ayağına tez ulaklar,
Irmakların böldüğü ülkeye,
Her yana korku saçan halka,
Güçlü ve ezici ulusa,
O uzun boylu, pürüzsüz tenli ulusa gidin!
Ey sizler, dünyada yaşayan herkes,
Yeryüzünün ahalisi!
Sancak dağların tepesine dikilince dikkat edin.
Boru çalınınca dinleyin.
Çünkü RAB bana şöyle dedi:
‹‹Gün ışığında duru sıcaklık gibi,
Hasat döneminin sıcaklığındaki
Çiy bulutu gibi durgun olacak
Ve bulunduğum yerden seyredeceğim.››
Bağbozumundan önce çiçekler düşüp
Üzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,
Asmanın dalları bıçakla kesilecek,
Çubukları koparılıp atılacak.
Hepsi dağın yırtıcı kuşlarına,
Yerin yabanıl hayvanlarına terk edilecek.
Yazın yırtıcı kuşlara,
Kışın yabanıl hayvanlara yem olacaklar.
O zaman ırmakların böldüğü ülke,
Her yana korku saçan güçlü ve ezici halk,
O uzun boylu, pürüzsüz tenli ulus,
Her Şeye Egemen RAB'be armağanlar getirecek.
Her Şeye Egemen RAB'bin adını koyduğu
Siyon Dağı'na getirecekler armağanlarını.